6 Şubat 2016 Cumartesi

Bolu-Abant Gölünde Kamp


insideoutdoorturkey.blogspot.comBir doğaseverin listesinin en başında olan, olmayı sonuna kadar hak eden bir güzellik. Yapılan iyileştirmeler Abant’ı biraz fazla turistik bir mekan haline getırmıs olsada güzelliğinden,bekaretinden hiçbir şey kaybetmemiş.Özellikle yakalayabileceğiniz harika dağ ve göl manzaraları ve dillere destan havası içinizi tarif edilmez bir hisle dolduracağına hiç şüphe yok. Zaten buradan yazarak güzelligini anlatmanın mümkün olmadığını orayı deneyimlediğinizde anlayacaksınız. Gidin ve görün.
Fakat işin rengini değiştiren meseleler var;bunlardan birincisi Abant artık tüm Türkiyenin resmi kamp alanı olmuştur.  Bunun anlamı nedir ? Kamp sezonunda giderseniz sakin bir ortam bulmanız çok mümkün değil, benim Abant'a gittiğim günlerde İnterrail Türkiye ekibi yaklaşık 250-300 çadırla oradaydı ve haliyle biraz trafik vardı ikinci problem kamp alanı olarak ayrılmış alanda YERDE ATEŞ yakmak yasak ve çadır başı ücrete tabii bu da beni rahatsız eden bir durum, tüm bunlar sizden dağ kampı havasını alıp götürüyor önceden uyarmış olayım bu tarz beklentilerle gitmeyin, fakat kamp alanın üstünde ve civarında yapacağınız yürüyüşler size fazlasıyla doyum sağlayacaktır.
Abant Gölünde Nerede Kamp Kurmalı sorusuna İBRAHİM UYLAŞ’IN kaleminden cevap veriyorum ve ekliyorum orada yaşayan insanlarla iletişime geçin çaylarını için ve sorularınızı sorun onlar mutlaka sizi yönlendireceklerdir.
Tem üzerinden gidilip Abant’a giriş yapıldığında yoldan sapmadan düz devam edin. Sağda Abant Palace oteli geçtikten sonra yol sola göl çevresinde kıvrımlaşmadan önce sağa yol ayrılıyor ve orman içerisinden düz bir şekilde devam ediyor. O yolu takip ettiğinizde ileride 3 tane yayla var. Örencik, Sarıyer ve Pelitözü yaylası. Koca geniş bir çayır sizi karşılayacak zaten. Gidin buralarda çadır kurun. Doğayı koruduktan, kirletmedikten sonra gidipde o kadar para bayılmayın. Ya da 6 kişi gidin 1 çadır kurun :)
insideoutdoorturkey.blogspot.comİbrahim Uylaş’ın Abant deneyimleri için buraya tıklayabilirsiniz.

2 Şubat 2016 Salı

Mersin/Çukurkeşlik Doğa Yürüyüş Parkuru

     Öncelikle bu yazı doğada olmanın, doğaya çıkmanın meşakkatli bir eylem olduğunu, uzun yollar gidildiğini düşünen ve bunu bahane edip içindeki doğaya, özüne ulaşmak isteyen kişiye engel olanlara gelsin.
     Çukurkeşlik parkuru Mersin/Yenişehir'e bağlı Çukurkeşlik köyünde başlar. Çukurkeşlik Mersin merkeze yaklaşık 20km mesafededir yani bir saatten az bir mesafededir. Ve belediye otobüsleri dahi günde birkaç seferden fazla gitmektedir. Hem kanyon yürüyüşü hem de çok az yükseklikle dağ yürüyüşü yapılabilmektedir. Ben kanyonu yürüyüşü bitirip köye döndükten sonra fark edip girişine kadar gidebildim. Efreng kanyonu denilen kanyon çok derin ve güzel görünüyordu. Ve yol portakal bahçelerinin arasından geçiyordu.
(Foto2)
                  Benim size bahsedeceğim parkur ise Çukurkeşlik-Kocahamzalı arasındaki yoldur. Kocahamzalı'ya varmadan o yoldan tepeye çıkıldığı zaman Mersin manzarası görünür. Bu yolun başlangıcı Çukurkeşlik fırınının güneybatısındaki yoldur. Çukurkeşlik Köyü Doğal Hayatı Koruma Derneği (ÇUDOHA) de bulunur bilgi almak için ama gittiğimde kapalıydı ve dönüşte otostopla bindiğim araçtaki abi derneğin yöneticisi olduğunu ve derneğin pek faal olmadığını söylemişti. Ayrıca önceki yıllarda bu derneğin öncülüğünde birkaç kez festival yapılmış doğa yürüyüşçüleri toplanmıştır. 
     İlk parkur yaklaşık gidiş-dönüş 14 km sürecektir ve oldukça kolaydır. Kabaca anlatmam gerekirse yol 2 kere yol ayrımına giriyor ilkinde soldan ikincisinde iste sağdan(zaten sol çıkmaz sokak foto2) gidiliyor

     Bu parkurun artı yanlarına şehre çok yakın ve bu yakınlığa rağmen güzelliğinin korunmuş olması ve ulaşımın çok rahat olmasını ekleyebiliriz. Doğa yürüyüşünü düzenli yapmayanlar için de uygun olan bir yerdir. Çarşıya, kafeye gider gibi gidebilirsiniz. Ki cafelerde içtiğiniz bir kahve parası kadar masrafınız olacaktır. Benim bu yürüyüşte masrafım yolla beraber 10 tl olmuştu. Üstelik rakı-roka-balık ziyafeti bile yaptım. Yanımda götürdüğüm birşey değildi tabii ki, güzel havalarda  kanyon girişinde bolca bulunan piknikçiler sayesinde olmuştu.( Tanışıp muhabbet edip, adını bilmediğim abilerden birinin fotoğrafımızı çek de sonra da 'Feysime atarsın' demesiyle çektiğim fotoğrafı da buraya koyayım da belki ulaşır foto4:)

(Foto4)
          Bu parkuru özellikle Mersinde yaşayanlara yakınlık ve ulaşım bakımından  tavsiye ederiz. Saygılar...